14 Şubat 2025 Cuma

Beyanülhakk'ın Mesleği

 Şer' Şerifde (Emr bil ma'ruf ve nehy anil münker) namıyla bir kaziyyei mu'tena biha, bir vazifei mukaddese vardır. Ma'ruf ne dimek olduğunu bilirsiniz: bütün iyiliklere şamil bir kelime! Münker de bilcümle fenalıkları muhit bir ta'bir!

 Bu, emr bil ma'ruf ve nehy anil münker vazifesinin büyük bir hissesi, hele hissei ibtidaiyyesi ulemanın uhdesine müterettibdir. Temmuz on birde makberei maziviyyete defn itdiğimiz devr istibdad, münker devri idi. Bu münkeri nehy ve ref' içün iktiza iden mesaii ibtidaiyyede bulunmak ya'ni kuvvei icraiyyeye rehberlik itmek vazifesi arz itdiğim vech ile ulemaya aid iken biz, vaktiyle vazifemizi ma'etteessüf eda idemediğimiz halde bu vazifei meşru'ayı şanlı askerlerimizle ittihad ve terakki cem'iyyeti erkan kiramı ifa itdi. Binaenaleyh bizim bu erbab hamiyyete karşu teşekküratımız mahcubiyyetle memzucdur.

 Ancak, devr sabıkda ilmiyye ve talebei ulum, jurnalciler içün en vasi' bir me'kel, en müheyya bir vesile (kelime okunmuyor) bulunmuş olduğu cihetle bu hainlerin, bizim kadar hiç bir sınıf ve meslek hakkında sed rah terakki olmadıkları hususu da ahvalimizi yakından bilenlerce müsellem bir hakikatdir ki buna nazaran da ittihad ve terakki cem'iyyetinin mesai'i hamiyyeti, herkesden ziyade bizim hesabımıza meşkur olduğu nisbetde bizim de kendilerine karşu ma'zur olacağımız tabii'dir. Bugün lillahilhamd terakki ve tekamülümüz içün hiç bir mani' kalmamışdır. Dün, ifai vezaif hamiyyetde cem'iyyete pişrevlik idemediysek bugün piyrevlik vazifesini eda ile telafii mafata çalışacağız. Matmah nazarımız şeair islamiyye, ve adab milliyyeyi muhafaza iderek, anadolunun, rumelinin a'makında, saf ve cevherli yürekleriyle kendilerine her teklif olunan şeyi, en büyük bir sermayei seadet olsa dahi meşru'iyyet kisvesi altında kabul idebilmek tıynet salabetgüsteranesinde bulunan milyonlarca ehl islamı, terakkiyatı ahraraneye teşvik itmek, ve islamiyyetin senelerden beri aşık visali bulunduğu idarenin idarei meşruta olduğunu yar ve ağyara anlatarak, hükumet müstebidenin cevr ve i'tisafı yüzünden kanun ve hükumet namları, kulaklarına en ağır bir bar bela gibi gelen milleti, yeni hükumet adile ile kanun esasiye ısındırmak olacakdır.

 Ba'z bedhevahanın neşriyyatı vechiyle bizden meşrutiyyet idareye karşı bir şemmei işmi'zaza tesadüf idilmek şöyle dursun bu idarenin müessisleri bulunan erbab ğayret ve hamiyyete biz, kuvvetüzzahr olacağız. Din islamı, hürriyyet ve müsavata mani' zann itmek gibi batıl bir zehaba düşerek bu ni'meti, bu bahşayeş fıtratı bize çok görmek insafsızlığında bulunanlar tefrik cins ve mezheb itmiş olurlar. (لا فضل لعربی علی عجمی ولا لابیض علی اسود بالتقی) hadis şerifi din islamın düstur hikmet ve ma'deletidir.

 Hükümdarandan, adat ve rüsum cahiliyyeyi herc ü merc iderek fukarai reaya tarzında yamalı elbise giyinmek, beytülmaldan aldığı bir mumı hesab ile yakmak, yolculuk aleminde hidmetcisiyle bilmünavebe hayvana binmek ve şehre girerken nevbet rükub, hadime gelmiş olmak hasebiyle kendinin, müstakbeline karşı racil kaldığına ehemmiyyet virmemek, tebaasından, ğayr müslim bir müddei ile huzur hakime çıkmak islamda vaki' olan şuun mealidendir. İslam, (كلكم راع و كلكم مسؤل عن رعیته) kanunuyla istibdadı esasından imha iderek başdan ayağa kadar her ferd aferideyi mes'ul tutmuş ve (لاطاعة للمخلوق فی معصیة الخالق) kanunuyla da herkese hürriyyet tamme bahş iylemişdir.

 İşte islamın, minelkadim mal meşru'u bulunan hürriyyetin eydii iğtisabından kurtularak aslına rücu'ı sayesindedir ki biz de, cem'iyyet ilmiyyenin naşir efkarı olmak üzre şu risalei usbuiyyeyi neşre imkan bulabildik.

 Risalemizin mesleği ve maksad te'sisi, müslim ve ğayr müslim, bilcümle efrad osmaniyye arasındaki hüsn amizişin takrir ve idamesine çalışmak; ve her ferd içün, haziz mezellet ve meskenetde oturup kalmayarak dünyevi ve uhrevi vesail terakkiyatımızı ihzara bezl makrur eylemek; ve aramızda daimen hakk ve ma'delet ve şefkat ve müsavatı gözetmek din alimizin mukteziyyatından oldığını tefhim itmekdir.

 Risalemiz, en başda (Mehafetullah) olmak üzre iffet ve istikamet, hamiyyet, hemcinsine muavenet, suret meşru'ada hürriyyet, ciddiyyat ile ülfet, zulm ve istibdada nefret, ulum ve fünuna muhabbet gibi hissiyyatı fazılayı ta'mime medar olacak neşriyyatıyla millet necibei osmaniyyenin seviyyei fikriyyelerini yükseltmeğe çalışacak ve bilhassa, din islamın mani' terakki olması gibi zünun ve tekavvülatın butlanını bihavlillahi teala isbat idecekdir.

 Risalemiz, din islam aleyhinde vuku'ı melhuz olan i'tirazata edillei muknia ile cevab virecek ve herhangi bir mes'eleyi diniyye veya ilmiyye hakkında hatırlara hutur idebilen şükuk ve şübehatı ref' ve izale ile din islamın, bütün insanların menafi' hakikiyyelerinin bir fezlekesi mesabesinde bulunan seadet dareyne muvassıl olduğunı enzarda tecelli itdirmeğe ğayret idecek ve ahkam şer'iyye ve adab milliyyeye mugayir gördüğü halat ve neşriyyatı tenkid iderek (emr bil ma'ruf ve nehy anil münker) vazifesini ifadan geri kalmayacakdır.

 Filvaki' ulemamızın, bu vazifeyi devr istibdadda ihmal itmiş olduklarını ileri sürerek, geçmişi muaheze perdesi altında onları halen ve istikbalen dahi bu vazifeden men' itmek isteyenler var ise de bu misilli i'tirazata: batıl, mukayyes aleyh olmamak, yahud o devrde  ulema, herkes ile beraber ve hatta daha ziyade ma'zur bulunmak tarzında virilecek cevablardan ma'ada en ziyade şayan dikkat bir cihet vardır ki devr sabıkda muhalif şer' ahval eksik olmuyor idiyse de o devrde o gibi fenalıklar ğazete sütunlarına geçemediği içün bir takım vukuat adiyye ve şahsiyye derecesinde kalarak adab umumiyyei islamiyye üzerinde icrai te'sir idemezdi...

 Bugün ise- bütün iyi şeyler su' isti'mal ile fena olabilmesi kabilinden olarak- serbestii matbuata ufacık bir su' isti'mal karışmak yüzünden sahai intişara vaz'ı muhtemel bulunan münkeratın, mevzu' bahs olması ve adeta kabul umumiyye arz idilmesi kuvvetinde bir te'siri haiz olacağı cihetle nazar ehemiyyetden dur tutulmamak lüzumu erbab basiret nezdinde müsellematdandır.

 

 Fatih Dersamlarından 

 Mustafa Sabri

 22-Eylül 1324, Beyanülhakk

 (Me'haz: "www.wikilala.com" mahallinde mevcud olan Beyanülhakk gazetesinin ilk sayısı.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bolşevik Umdelerinden: İslam Hurûfu Yerine Latin Hurûfâtı - Sebilürreşad

  (Sebilürreşad, Aded 634, Sahife 157 - Efrenci 15 Ocak 1925)   Bolşevik Umdelerinden: İslam Hurûfu Yerine Latin Hurûfâtı    Türkistan ahvâl...