Kayıtlar

Mart, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Siyaset-i Şer'iyye 3

  Fikr-i hürriyyet, müsavat, adalet gibi binlerce meziyeti mündemic hususat bizde yeni tevellüd itmiş hal-i tufuliyyetde şeyler olmayup belki cem'iyyet-i beşeriyyenin sevkiyat-ı tabiiyye ve emraz-ı nefsaniyye neticesinden başka bir ma'na virilemiyen enva-ı teaddiyat ve i'tisafla yekdiğerini ezerek dünyanın bir derya-yı mezalim içinde çalkandığı sırada mededres olan İslamiyyet o efkar-ı aliyyeyi neşr itmiş ve bu sayede müsavat ve adalet ve hürriyyet ne dimek olduğı bihakkın anlaşılarak teşkilat-ı ictimaiyyede serzede-i zuhur olan i'tisafat-ı mala'nihaye bu vechile mündefi' olup ruh-ı beşere kadar te'sir iden kavaid-i din-i mübin cem'iyyet-i ictimaiyyenin bir kuvve-i hakikiyye ve bir nazım-ı adaleti tanınmış idi.     Gerçi ba'zı Avrupa müelliflerinin Şeri'at-ı İslamiyye hakkındaki şaibe-i ağraz ile meşbu' i'tirazatına hedef olunmuş ise de Şeri'at-ı Ğarra kaffe-i insanları nazar-ı adl u hukukda ezher-i cihet müsavi tutup mazhar-ı adl u h...

Siyaset-i Şer'iyye 2

  Makalemize esas ittihaz itdiğimiz ayet-i kerimenin fıkrasında "و اذا حكمتم بین الناس ان تحكموا بلعدل" buyuruluyor.   Beynen'nass vuku' bulacak hükmler ya hukuk ya hududa müteallikdir. Hukuka müteallik olan kısma "muamelat", hududa müteallik bulunana "ukubat" dinür. Ukubat da ya mukadder olur ya ğayr-ı mukadder olur ki ileride tafsil ideceğiz. ---   Beşeriyyetin adl ve hakkaniyyet dairesinde yaşayarak kuvvet ve iktidarlarını yekdiğerinin hukukuna taarruz gibi hey'et-i ictimaiyyenin hukukuna muzırr bir suretde su-i isti'mal itmemeleri kavaid şer'iyye muktezasından olup fakat tabiat-i beşeriyyenin tehalüfüne nazaran bir hey'et-i beşeriyye içinde iraka-i demme, ika-i mazarrata müstaid eşhasın fikdanı iddiası muhal ve bu suretle ef'al-i cinaiyyenin silsile-i beşeriyyet içinden kal' ve kam'ı ğayr-ı kabil olduğundan şuunat-ı medeniyyenin bir intizam ve mükemmelliyyetde temşiyeti zımnında erbab-ı cinayetin derece-i teaddi ve c...

Siyaset-i Şer'iyye

  Serlevhamızın ihata eylediği ma'nanın derece-i şümul ve umumiyyeti i'tibarıyla yazacağımız satırlar hem rai ve hem de raiyyeye aid olup bu babdaki me'hazimiz de ulema-i İslamiyye'nin şimdiye kadar evrak-ı muzırradan add idilerek memleketimize idhal idilmeyen asar-ı mu'tebereleridir.   Vaktıyla okumak değil ismini bile söyleyemediğimiz bu evrak-ı muzırra Kanun-ı Esasi'nin neşriyle asar-ı nafia meyanına idhal idilmiş ve mani'in zevaliyle memnu' avdet ideceği kavaid-i usuliyyeden bulunmuş olduğundan serbestane neşr-i asar ile hidmet-i vataniyye vecibe-i mukaddeseden add olundu.     Cihan-ı insaniyyetin enva' i'tisafat altında ezildiği ve akvam ve milelin yekdiğerinin hukukuna karşu teaddiyat-ı birahmane ile gösterdikleri muamele-i hunrizane ve adem-i müsavat olanca şiddetiyle devam eylediği bir sırada değil miydi ki, nur-ı cevval-i Kur'an hayretzede-i ukul bir suretde çar etrafa pertevfeşan olarak i'tisafat-ı vakıaya hitam virmiş ve vaz...